Egitim-Dünyası

Öğretmenlerin Atama Sayısı Belli Oldu!

Öğretmenlerin Atama Sayısı Belli Oldu!

Atanacak Öğretmen Sayısı Yeterli Değil !

Öğretmen atamaları için sayı ve kontenjanlar belirlendi, bazı bölümler bu atamalardan sonra ölü bölüm olarak tarihe geçti, işte atamalar ve atama sayıları ile bilgiler;

Öğretmenler en çokta atama yapılmayıpta ücretli öğretmenliğin devam ettirilmesine karşı;

Eylül ayında yapılması planlanan ve hangi branşlarda kaç öğretmenin atanacağı merakla beklenen 37 bin kadronun alan dağılımlarına ilişkin sayılar belli oldu.4 Eylülde başvurular alınıp 15 Eylülde atamalar yapılacaktır. En çok atama kadrosu sınıf öğretmenliği, İngilizce, din kültürü ve ilköğretim matematik öğretmenliğine verildi. Ancak yapılan bu atamaların öğretmen ihtiyacını karşılamayacağı bir gerçek. Bakanlığın resmi açıklamalarında öğretmen norm kadro ihtiyacının 120 bin olduğu ifade edilmektedir. Bu nedenle yapılacak bu atama sayısı yeterli olmayacaktır. Bu yetersizlik bir yana geride atama bekleyen KPSS’ye girmiş 240 bin öğretmen adayı bulunmaktadır. Atanmayan 240 bin adayın akıbetinin ne olacağı konusunda belirsizlikler ve bilinmezlikler devam etmektedir.

Verili durumda norm kadro ihtiyacı olarak görülen 80 bin öğretmen kadrosunun geçmiş yıllarda olduğu gibi ücretli öğretmen istihdamı yoluyla kapatılacağı anlaşılmaktadır. Son beş yılda; sınıf öğretenliği alanında 25 bin 275,İngilizce 19 bin 120,okulöncesi 15 bin 450,matematik 13 bin 450 Türkçe 12 bin 786 öğretmen ile ilk sıralarda yer almaktadır. Ardından rehber öğretenlik 11 bin 257,fen bilgisi 10 bin 714,din kültürü 10 bin 295edebiyat 8 995, beden eğitimi 8213,lise matematik 7569,sosyal bilgiler 7 bin 230, bilişim 4357 gelmektedir. Diğer alanlarda atananların sayısı ise 50 bin 500’dür.Toplamda beş yılda 204 bin 500 öretmen ataması yapılmıştır.

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİ ÇILGINLIĞI

Sendikaların 69 İlden topladığı ücretli öğretmen sayılarına göre geçen yıl ücretli öğretmen görevlendirmesinin ilk 5 sırasında; sınıf öğretmenlerinin sayısı 14 bin 527, okul öncesi öğretmenlerinin sayısı 7 bin 410, zihinsel-görme-işitme engelliler sınıf öğretmenlerinin sayısı 6 bin 899, branş öğretmenlerinin sayısı ise 42 bin 76’dır.Branş öğretmenleri arasında ise İngilizce, Türkçe ve Edebiyat ilk sırada yer almaktadır.

Başta İstanbul olmak üzere bazı illerden elde edilen norm kadro rakamları 120 bin öğretmen ihtiyacını doğrulamaktadır. Örneğin; İstanbul’da norm kadro ihtiyacı 25 bin 71, Kayseri’de bin 866,Tekirdağ’da 2 bin 305,Antalya’da 3 bin 250, Batman’da bin 587’dir. Erzurum’da norm kadro ihtiyacı bin 815,Gaziantep’te 4 bin 455’tir. Önek alınan 7 ilde rakam 40 bin 49’dur.Hesaba 74 il dahil edildiğinde norm kadro ihtiyacı daha net görülecektir.

Ücretli Öğretmen Sayısı 69 ilde 71 bin 960.

Sendikaların yaptığı çalışmaya göre 2014-15 Eğitim yılında, Türkiye genelinde ücretli öğretmen sayısının 69 ilden gelen sonuçlara göre 71 bin 960 olduğu bilgisine ulaşıldı. Bu rakam geçen yılki araştırmaların çok üzerine çıkmış durumda. Geçen yıl 68 ilden gelen sonuçlar 55 bin 987 idi. Dolayısıyla 1 yıl içinde 69 ildeki ücretli öğretmen sayısında 16 bin artış olması dikkat çekicidir. Öte yandan bu yıl bilgi vermeyen illerden geçen yıl gelen rakamları yeni ücretli öğretmen tablosuna dahil edildiğinde, Türkiye’de ücretli öğretmen sayısının 78 ilde 79 bin 765’e ulaştığını görülmüş olacaktır.3 ille birlikte sayı 80 binin üzerine çıkmaktadır.

Ancak ücretli öğretmen sayısına ilişkin tespit edilen rakamların, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ücretli öğretmen sayısına dair dillendirdiği rakamların hayli uzağında olduğu görüldü. Gelen rakam bilgilerine bakarak bakanlığın gerçek rakamları açıklama noktasında doğru rakamları ifade etmediğini söyleyebiliriz.

Ücretli öğretmenlerin %40,25’i eğitim fakültesi,%42i50’si lisans,%17,25’ ön lisans mezunudur. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Adana gibi illerde toplamda 28 bin 256 ücretli öğretmen çalıştırılmaktadır. Şanlıurfa, Hatay, Gaziantep, Konya, Kocaeli, Şırnak, Mersin, Antalya, Batman, Tekirdağ illerinde ise 18 bin 018 ücretli öğretmen çalıştırılmaktadır. Muş ve Kars illerinde lisans mezunları ön lisans mezunlarından çoktur. İstanbul, Ankara, Bursa, Adana, İzmir gibi büyük kentlerde de ön lisans mezunları çalıştırılmaktadır. Öyle ki özel uzmanlık gerektiren zihinsel-görme-işitme engelliler sınıf öğretmenliği alanında bile ön lisans mezunları görevlendirilmektedir.

Oysa 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda öğretmenlikle ilgili şu tanım yer almaktadır; “ÜÇÜNCÜ KISIM Öğretmenlik Mesleği

1 – Öğretmenlik:

1 – Öğretmenlik : (1)

Madde 43 – Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler.

Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır.

Yukarıda belirtilen nitelikleri kazanabilmeleri için, hangi öğretim kademesinde olursa olsun, öğretmen adaylarının yüksek öğrenim görmelerinin sağlanması esastır. Bu öğrenim lisans öncesi, lisans ve lisans üstü seviyelerde yatay ve dikey geçişlere de imkan verecek biçimde düzenlenir.” Denmektedir. Bu durumda yapılan görevlendirmeye “ücretli öğretmen” görevlendirmesi denemez. En azından ücretli görevlendirmelerin %60’ı için böyle. Bunun adı olsa olsa öğretmenlik işini yapmak üzere görevlendirilmiş “ücretli personel “ olabilir.

Sonuç olarak, Göreve yeni başlayan bir öğretmenin devlete aylık maliyeti 3 bin 500TL’dir.Atanmasını önerdiğimiz 80 bin öğretmenin devlete aylık maliyeti 280-300 milyon, yıllık maliyeti ise 3 milyar 500 milyon TL’dir. Bu rakam “18.Büyük ekonomi” olma iddiasındaki bir ülke için karşılanamayacak bir rakam değildir. Geçici ve alanında uzman olmayan personel ile öğretmenlik açıklarını kapatmak ülke ve toplumun geleceğine yapılan en büyük kötülüktür. Yasal olarak ta suçtur. Ataması yapılacak 37 bin öğretmen sadece 15 ilin norm kadro ihtiyacını karşılayacak sayıdır. Bu nedenle zaman geçirmeden 37 bin atamaya ilaveten, ilk planda 80 bin kadrolu öğretmen ataması daha gerçekleştirilerek var olan öğretmen açıkları kapatılmalıdır. Bu yapılmadığı sürece öğretenlik boyutunda eğitimde eşitlik ve nitelik sorunu tartışılmaya devam edecektir.

02.09.2015 alaaddin dinçer/eğitimci

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ