Öğretmen Adaylarından Başbakana Mektup Var
Nisan Ayı yaklaştıkça kadro açılmayan öğretmen arkadaşlarımızın atanma için heyecanları ve hareketleri arttı, öğrenciler atanma ile ilgili bir mektubu başbakana gönderip sorunlarını dile getirdi, işte ayrıntılar;
Atama bekleyen öğretmenler, “Çözüm olsun, Başkanlık sistemi olsun, 40 bin öğretmen ataması olsun” dedi.
Ataması yapılmayan öğretmenler bu kez Başbakan’a mektup yazdı. Öğretmenler, mektuplarında çözüm sürecine verdikleri desteği anlatıyor ve Başkanlık sistemine de tam destek verdiklerini belirtiyorlar. “Çözüm olsun, Başkanlık sistemi olsun, 40 bin öğretmen ataması olsun” diyen Öğretmenlerin mektubu şu şekilde:
“Sayın Başbakanım, Değerli Hocam Ahmet Davutoğlu;
Bu raporu size Branş Öğretmenleri adına iletiyoruz çünkü eğitim sistemimize 2012’de getirilen 4+4+4 sistemi çocuklarımızın branş alanında uzmanlaşması için ne kadar doğru bir adımsa sonuçları Branş Öğretmenleri için bir o kadar yıkıcı olmuştur. Bu sistemle norm fazlası durumuna düşen resmi verilere göre 19 bin sınıf öğretmeni 2012’de uygulanan “Alan Değişikliği” uygulamasıyla branş öğretmenlerinin kadrolarına geçerek hem atama bekleyen branş öğretmenlerini mağdur etmiş hem de 4+4+4 sisteminin temelinden sıkıntı ile başlamasına sebep olmuştur. Branş öğretmenleri Alan Değişiminin getirdiği hayal kırıklığı dinmemişken 2014 Haziran ayında 3 bin civarı norm açığı olan Sınıf öğretmenlerinin atama sayısı, Ağustos atamalarına 6091 olarak yansımıştır. Bu sonuç ise binlerce branş öğretmeninin kadrolarının oranı düşürülüp sınıf öğretmenliği kadrolarına verilerek sağlanmıştır. Eğitimde uzmanlaşmanın dünya eğitim standartlarına göre çok geç yaşta olduğu ülkemizde branş dersleri ilköğretim 4. kademeye indirilmiş olsa da derslerine branşının öğretmeni girmedikçe niteliksiz olacağı için hedefine ulaşamayacaktır. Dünyanın bir çok gelişmiş ülkesinde branş eğitimi okul öncesinde başlamakta ve alanının eğitimcileriyle uzmanlaşarak devam edilmesi sağlanmaktadır. Biz branş öğretmenleri, çok geç kademelerde başlayan bu derslerin kıymetinin bilinmesi için aylardır sesimizi yetkililere, velilere, öğrencilerimize duyurmaya çalışıyor ve bu mağduriyeti herkese anlatmaya çalışıyoruz.
2014 Eylül ve 2015 Şubat Öğretmen Atamaları
2014 Eylül ayında yapılan 40 bin atamada maalesef kontenjanlar branşların norm açığına göre yapılmamış farklı branşlara farklı oranlar kullanılmıştır. Kontenjanların normlara göre aynı oran kullanılarak belirlenmesi gerekirken bazı branşlara norm açığının çok üstünde ( Sınıf öğretmenliği Haziran norm açığı 3 bin 300 Ağustos ataması 6091 ) bir çok branş öğretmenliğinin de normunun çok altında kadrolar verilmiş ne yazık ki branş öğretmenleri 80 puanlarla açıkta kalmış ve büyük bir yıkım yaşamıştır. 2014 Eylül’den beri bizler her platform ve imkan bulduğumuz her alanda bu adaletsiz kontenjan dağılımının adaletini istedik. İl il, bölge bölge örgütlenerek sesimizi duyurmaya çalıştık. Fakat 2015’te yapılan 15 bin atamada da yine normların oranları aynı verilmedi ve Milli Eğitime olan güvenimiz tamamen sarsılmıştır. 2014 Eylül’de yapılan adaletsizlik telafi edilmemişken başka mağduriyetlere sebep olunmuş binlerce öğretmenimiz bir kez daha geleceğine dair umudunu kaybetmiştir. Tüm bu yıkımların ve adaletsizliğin artık asla telafisinin olacağına inanmıyor fakat zor süreçler geçiren öğretmenlerimizin tekrar umutlarına sarılıp, inançlarının tazelenmesi için 120 bin açığa karşılık adaletli bir dağılımla en az 40 bin Nisan ataması yapılmasını istiyoruz. Atamaların objektif ve normlara göre tüm branşlara aynı oran kullanılarak yapılmasını ısrarla talep ediyoruz.
Alan Değişikliği
Alan değişikliği, ataması yapılmış fakat norm fazlası olmuş bir öğretmenin, açığı olan bir başka öğretmenlik alanında kadro almasını, başka branşın dersine girmesini sağlayan haksız bir uygulamadır. Branş öğretmenleri olarak Eylül ayından beri yoğun çalışmalarımızın sonucu olarak Kasım 2014’te alan değişikliği konusunda yetkililerimizden “olumsuz sonuçlarının olduğu gerekçesiyle Alan Değişikliğinin kısıtlandığı” açıklamasını aldık. Fakat Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yaptığı açıklamaya göre 10 bin norm fazlası Sınıf öğretmeni bulunmakta bu da branş öğretmenleri için Alan değişikliği tehtidinin devam ettiğini göstermektedir. Bugün bir çok sendika aracılığıyla Alan Değişikliği tekrar yapılması için çalışmalar yapılıyor hatta dava açma hazırlığı gündemde tutularak Milli Eğitime baskı kurulmaya çalışılıyor. Biz bu uygulama ile mağdur edilen branş öğretmenleri olarak, alan değişikliği uygulamasının neden olduğu olumsuz sonuçlar Milli Eğitim bünyesinde açıklanmışken bir daha böyle bir uygulamanın olmayacağına emin olmak istiyor acilen bu konuda açıklamaların ötesinde resmi bir yaptırım bekliyoruz. . Lütfen bu konuda gereken desteği öğretmenlerimize verin, tekrar mağdur olmak istemiyoruz. Ve adaletli bir dağılım için sizlerin desteğine güveniyoruz, norm fazlası olan sınıf öğretmenlerine de başka branşları daha fazla mağdur etmeyecek bir çözüm yolu bulunmasını önemle rica ediyoruz.
Kurs ve Görevlendirmelerle Mağduriyet Devam Ediyor
Alan değişikliği bugünlerde sadece kurs eğitimleriyle kısıtlı tutulmuştur fakat bunun bize maddi, manevi yıkımının büyük olacağı kursların verildiği alanlardan anlaşılmaktadır.
1- Bilişim Teknolojileri Rehberliği Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (F@tih Projesi) ile milyon dolarlarca yatırım yapılarak eğitimi teknoloji ile entegre etme adına büyük bir adım atılmıştır. Fakat MEB, BTR kursları ile bu okullara gerekli donanım ve teknik bilgiye sahip Bilişim Öğretmenlerini atamak yerine norm fazlası öğretmenlere yönelik bizzat açtığı 100 saatlik kurslarla sertifika vererek görevlendirmeler yapmaktadır. Bu hem milyon dolarlık bir proje olan F@TİH’i riske atmış hem de bu alanın öğretmenlerini mağdur etmiştir. Bugün 31500 BT sınıfı varken atanmış sadece 12 bin Bilişim öğretmeni bulunmakta okullarımızın binlerce laboratuarı bu görevlendirmeler yüzünden ehil olmayan ellerde çürümekte ya da kaderine terk edilmektedir. Kalıcı çözüm için, MEB, BTR kurslarına yönelik bir an önce norm çıkarmalı ve norma alanının öğretmenlerini atayarak görevlendirmelere son vermelidir.
2-Zihinsel Engelliler Özel eğitimin okullarımızda yeterince oturmadığı, özel eğitim alan ailelerin bu konuda yeterince bilinçli olamadığı engelli çocuklarımıza bir engeli de bu kurslar koymakta 540 saatlik bir programın sonrasında herhangi bir öğretmen bu alana geçebilmektedir. Adaletsiz atama kontenjanlarının sonucunda ortaya çıkan norm fazlası öğretmenler kendi mağduriyetlerini başka mağduriyetlere sebep olarak gidermemelidir. Fakat bu öğretmenlerimizin değil buna olanak sağlayan anlayışın sebep olduğu durumdur. Yeterince mağdur olan aile ve çocuk eğitimi yeterli olmayan bu kişiler önünde daha zor durumlarda kalmakta ve ihtiyaçlarının karşılığını, alması gereken eğitimi bu yanlış program yüzünden alamamaktadır. Unutulmamalıdır ki özel eğitim yüksek özveri isteyen bir bölümdür ve asla kurslara, sertifikalara tabi tutularak verilemez.
3-Teknoloji Tasarım Teknoloji Tasarım alanında onlarca mezun öğretmenimiz varken ve bu alan için dört yıl hem aileleri hem kendileri emek vermişken sadece iki haftalık kurslarla bu alana geçiş yapılabilmekte Teknoloji Tasarım öğretmenlerimiz ise atama beklemektedir.
4-Rehberlik Son olarak Ocak 2015’te duyurulan Rehberlik kursu bu alanın hassasiyetine ve niteliğine hiç yakışmamaktadır. Ataması yapılmayan binlerce branş öğretmeni varken ataması yapılmış olan öğretmenlere saatlik ya da haftalık kurslarla alan eğitimi (!) bizzat Milli Eğitim Bakanlığı tarafından verilmekte bu şekilde yapılan milyon dolarlarca yatırım risk edilip bu kursların niteliksiz eğitim açısından manevi, yetersiz bilgi ve beceri yüzünden maddi kayıpları çok büyük olmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı bu kurslara bir an önce son vererek bu alanda oluşan ihtiyacı alana yönelik öğretmenleri atayarak çözümü bulmalıdır lütfen bu hatadan dönülmesi için gerekli çalışmaların başlatılması talebimize destek verin.
Ücretli Öğretmenlik
Daha az ücret ödemek adına, ülkemizin genç fidanlarının, çoğu zaman branşında uzman olmayan ve hatta öğretmen dahi olmayan kişilere teslim edildiği ücretli öğretmenlik sistemi bugün çocuklarımız için kayıp bir eğitimdir. Hayvan yetiştiricisinin, şarap üreticisi mezununun, muhasebe mezununun, iktisatçının, maliyecinin hatta lise mezunlarının çeşitli branşlarda öğretmenlik yaptığı bir ortamdan çocuklarımız ne kadar sağlıklı eğitim alabilir var olan eğitimden ne kadar faydalanabilir. Lütfen eğitim ehil kişilerin elinde olsun ve öğretmenlerimiz artık hak ettikleri saygınlığı toplum içinde yeniden alsın. Bizler ücretli öğretmenliğin sonlandırılması için bir çok çalışma, eylem ve imza kampanyaları yaptık. Fakat bu konuda en ufak bir gelişmenin hala olmaması bizlerde, bu yanlışın hala fark edilmemiş olma endişesini uyandırmaktadır. Lütfen bu konuda bir sonuç elde etmemiz için bizlere yardımcı olun ve ücretli öğretmenlik sisteminin kalkması için tüm yetki ve iradenizi çocuklarımız için kullanın.
120 Bin Öğretmen İhtiyacı, İşsizlik, Emeklilik
Resmi rakamlara göre 120 bin civarında öğretmen açığı var fakat 300 bin öğretmenimiz atamasının yapılacağı günü beklemekte. Bu kadar önemli bir alandaki ihtiyacın hızla kapanmasının gerekliliği ile Şubat 2015’te yapılan 15 bin atamayı yetersiz buluyor ve Nisan 2015’te en az 40 bin, Haziran 2015’te 30 bin olmak üzere toplam 85 bin öğretmenimizin okullarına, öğrencilerine ve umutlarına kavuşmasını talep ediyoruz. Bunun yanında nitelikli ve kalite eğitimin kuşaklar arasında ki iletişimsizliğe kurban edilmemesi için bir an önce emekliliğin düzenlenmesi gerekmektedir. Emeklilik şartlarının iyileştirilerek öğretmenlerimiz, emekliliğe teşvik edilmeli böylece eğitimde dinamiklik sağlanmış olmalıdır. Tüm bunlar için gerekli adım ve çalışmaların bir an önce başlatılmasını sizin vesilenizle yetkililerimize iletiyoruz.
Eğitim Fakülteleri ve Formasyon
Yüz binlerce öğretmenimiz mesleğini yapmak için gün sayıp atama haberi bekliyor diğer yandan hayatına ataması yapılmayan bir öğretmen olarak devam etmeye çalışıyor. Bu sürecin zorluğunun en büyük kanıtı eğitim şehitlerimizdir. Bizler geleceğe umutla bakmak istiyor ve sevdiğimiz mesleği yapmak için inançla yarınları bekliyoruz fakat her geçen gün umudumuz tükeniyor. Alan değişikliği, adaletsiz atama, ücretli öğretmenlik ve son olarak bunca yığılmaya rağmen öğrenci alımlarına devam eden Eğitim fakülteleri ve formasyon veren anlayış bu umutsuzluğumuzu daha da derinleştiriyor. Atama bekleyen binlerce mezun öğretmen varken Eğitim Fakülteleri öğrenci alımlarını ihtiyaca göre yapmalıdır. Mezun yığılmasının çok yüksek olup ihtiyacın çok düşük olduğu bölümler de tekrar ihtiyaç ortaya çıkıncaya kadar açılmamalıdır. Yüz binlerce Eğitim fakültesi mezunu öğretmenimiz atama beklerken “formasyon” verilerek mağduriyetin boyutlarının artırılması öğretmenlerimiz ve eğitim sistemimiz için kayıptır. Bizler eğitim fakültelerini yüksek puanlarla kazanıyor ve emeğimizle bitiriyoruz. Aynı hakkın para ile alınmasını kabul etmiyoruz. Öğretmen atamalarının ve yığılmalarının ortada olduğu şu durumda formasyon yeni bir meslek aracı değil yeni bir mağduriyet kapısı olmaktadır. Bu yüzden formasyonların bir önce kaldırılmasını, tekrar uygulanmamasını emek veren tüm öğretmenlerimiz adına talep ediyoruz.
Hatırlatıyoruz, gelişmiş bir ekonomi, kalkınmış bir toplum ancak kaliteli ve nitelikli bir eğitimle mümkündür. Bizler “Oku” emrini aldık. Okuduk. Bizler önderimizin “Yeni nesil öğretmenlerin olacaktır” sözünü işittik bir nesil yetiştirmenin idealistliğini ve şuurunu benliğimizde hissedene kadar yılmadık emek verdik, çaba gösterdik. Ailemiz üzgün, öğrencilerimiz üzgün, eşlerimiz üzgün, hayallerimiz ertelenmiş, emeklerimiz boşlukta, eğitimcilerimiz boşlukta, üzerinden ay geçmesine rağmen hala yapılan adaletsizliğe inanamıyor ve atanacağımızın haberini sizden bekliyoruz. Biz eğitimciler, fedakar olmaya, cesur olmaya, hizmet etmeye hazırız. Bunun için gerekli eğitimleri aldık istenilen sınavı verdik, şimdi sizden müjdemizi bekliyoruz. İşsiz 300 bin insan demek eşsiz, aşsız ve gelecek ümidi kararmış milyonlar demek. Biz artık annelerimizin gözlerine gururla, öğrencilerimizin gözlerine şefkatle yetkililerimizin gözlerine öğretmen olarak bakmak istiyoruz! Bizi anlayacağınızı, bizim sesimiz olacağınızı düşünüyor branş öğretmenlerine yapılan bu haksızlığı gidermek adına Şubat’ta yapılan 15 bin atamaya ek olarak 2015 Nisanda en az 40 bin atama haberini bekliyoruz.
Sorunlarımıza yönelik sorularımızı anlaşılmak için size ve sizinle çalışan yetkililerimize yöneltiyoruz;
1- Ücretli öğretmenlik dediğimiz sistemle hayvan yetiştiricisinin, şarap üreticisi mezununun, muhasebe mezununun , iktisatçının, maliyecinin hatta lise mezunlarının çeşitli branşlarda öğretmenlik yapmasının çocuklarımız ve eğitimimiz için ne derece yararı olabilir?
2- Emekliliği geldiği, içinde bulunduğu okul ortamı ile kuşak çatışması yaşadığı halde emekli olmamış eğitimcilerimizin eğitimimize ve çocuklarımıza katkısı nasıl olabilir?
3-Alan değiştirerek yüzeyselce bildiği bir alana geçen ya da kurs alarak o branşın rehberliğini/derslerini alan birinin o branşı aktarmada başarısı ne kadar olabilir? Branş öğretmeninin üniversitede aldığı branş dersi saatiyle bu şekilde yapılan geçişlerde alınan ders saati birbirinin kaç katıdır?
4-Yüz binlerce öğretmenimiz atama beklerken Eğitim Fakülteleri hala öğrenci almakta ya da öğretmen olmayan kişiler formasyon alarak öğretmen kadrolarına atanabilmektedir. Bu bölümler neden kapatılmıyor ve formasyon kaldırılmıyor, 300 bin işsiz öğretmen yeterince büyük bir mağduriyet değil midir?
5-Resmi verilere göre 120 bin öğretmen ihtiyacının olduğu ülkemizde 120bin öğretmensiz sınıfın,^çocuklarımızın vebali hepimizin üzerindeyken,15 bin atama sayısı yeterli midir?
Sorunlarımızın çözümüne yönelik taleplerimizi, atamasının yapılmasını bekleyen binlerce Branş öğretmenimizin adına siz yetkililerimize iletiyoruz.
1-Ücretli öğretmenlik altında ucuz fakat kalitesiz eğitimin önüne geçmeli, ücretli öğretmenlik kaldırılmalıdır.
2-Nitelikli ve kaliteli eğitimin kuşaklar arasında ki iletişimsizliğe kurban edilmemesi için bir an önce emeklilik şartlarının iyileştirilerek öğretmenler emekliliğe teşvik edilmelidir.
3- Branş geçişlerine olanak sağlayan kursların (Bilişim Teknolojileri Rehberliği ve Teknoloji Tasarım vb.) biran önce kapatılmalı ve tekrar açılmamalıdır. Formatörlük/görevlendirme adı altında, F@TİH gibi büyük proje böylesine yüzeysel eğitim almış kişilerin eline bırakılamaz. Zihinsel engelliler gibi özveri ve özel eğitim gerektiren bir alan kursla herhangi bir öğretmene verilemez. Teknoloji Tasarım alanının dört yıllık mezunları atama beklerken atanmış öğretmenler haftalık kurslarla alana geçiş yapamaz. Milli Eğitim Bakanlığı alan geçişi sağlayan bu kursları kapatmalı görevlendirmelere de normlarını vererek branşının öğretmenlerini atamalıdır.
4-Eğitim fakültelerinin yığılma olan bölümleri tekrar ihtiyaç ortaya çıkıncaya kadar kapatılmalıdır. Yüz binlerce öğretmenimiz atama beklerken formasyonla bu mağduriyetin sınırları genişletilmemeli, formasyon alımları bir önce durdurulmalıdır.
5-Bu konuda en yetkili mercii olarak sizlerin desteğinizi bekliyor gerekli çalışmaların başlatılması için biran önce yetkilileri harekete geçirmenizi tüm umudumuzla bekliyoruz.
Ve son olarak Şubat 2015’te yapılan 15 bin atamaya ek olarak Nisan 2015’te en az 40 bin öğretmen ataması talep ediyoruz. Saygılarımızla